Eğitim Gücü Sen Adana Şubesinden Maaş Zammı Tepkisi: “Teslim Olmayacağız”

Eğitim Gücü Sen Adana Şubesinden Maaş Zammı Tepkisi: “Teslim Olmayacağız”

Eğitim Gücü Sen’den Zam Protestosu: “Sefalet Mutabakatını Tanımıyoruz”

Adana’da Kamu Çalışanlarından Tepki: “Haklarımızı Alana Kadar Mücadele Edeceğiz”

Fırat Aksu: “Yetkili Sendika, Hükümetin Uzantısına Dönüştü”

Kamu Emekçileri Yoksullukla Boğuşuyor: Eğitim Gücü Sen’den Sert Çıkış

“Teslim Olmayacağız!” Eğitim Gücü Sen’den Yoksulluk ve Düşük Zamlara Tepki

Eğitim Gücü Sen Adana Şubesi, kamu çalışanları ve emeklilere yönelik maaş zamlarını yetersiz bulduklarını belirterek basın açıklaması yaptı. Açıklamada, hükümetin ve yetkili sendikanın kamu emekçilerinin haklarını görmezden geldiği vurgulandı.

Adana’da düzenlenen basın açıklamasında konuşan Eğitim Gücü Sen Adana Şube Başkanı Fırat Aksu, maaş zamlarının yoksulluk sınırının altında kaldığını ifade ederek şunları söyledi:

 “Değerli Kamu Çalışanlarımız, Basın Temsilcilerimiz,

Bugün burada toplanmamız sadece bir maaş zammı talebinin ötesindedir; bu, kamu emekçilerinin ve emeklilerinin yıllardır süren ekonomik çöküşe karşı yükselen güçlü bir sesidir. Türkiye'nin dört bir yanındaki iş bırakma eylemimiz, bu çığlığın en somut ifadesidir. Bu ses, iktidarın dayattığı yoksulluk politikasına, ve maalesef yetkili sendikanın adeta hükümetin uzantısı gibi hareket etmesine karşı onurlu bir duruştur.

Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri baştan sona bir oyun sahnesi gibiydi. Hükümetin ortaya koyduğu tekliflerin komik ve alaycı oranları, milyonlarca kamu emekçisinin gerçek yaşam koşullarını hiçe saymaktadır. 2026 ve 2027 yıllarına yönelik zam oranları, açıkça enflasyonun ve artan yaşam maliyetlerinin çok gerisindedir.

Hakem Heyeti süreci ise tam bir trajediye dönüşmüştür. Yetkili sendikanın “Hakem Heyeti’ne başvuru yapmayacağız” diyerek sahnelediği kahramanlık, aslında sorumluluktan kaçmak için kurgulanmış bir aldatmacadır. Sürecin hukuki yapısı gereği, hükümetin başvurusuyla başlayan Hakem Heyeti kararı, hükümetin düşük zam oranlarını onaylamasıyla sonuçlanmış, yetkili sendika ise suçluluğu bu heyetin üzerine atarak üyelerini kandırmıştır.

TÜRK-İŞ ve BİSAM verilerine göre dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 86 bin lirayı aşmış, açlık sınırı ise 26 bin liraya dayanmıştır. Ne yazık ki, en yüksek kadroda çalışan kamu personelinin maaşı dahi bu rakamların çok altındadır. Bu durum, kamuda çalışanları ve ailelerini sefalet içinde yaşamaya mahkum eden bir düzenin ifadesidir.

Sorun sadece zam oranları değil; bu, kamu emekçilerinin temel yaşam hakkının hiçe sayılmasıdır. Öğretmenin, memurun, sağlık çalışanının ay sonunu getirememe, kirasını ödeyememe ve çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılayamama sorunudur.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın öne sürdüğü 58 maddelik uzlaşma ve cüzi ek ödemeler, hayat pahalılığı karşısında yetersiz ve samimiyetsizdir. 2-3 bin liralık ek ödemeler, 30-35 bin liralık kira ve bin lirayı aşan temel gıda fiyatları karşısında hiçbir anlam ifade etmemektedir.

Genel toplu sözleşme görüşmelerinde mühendis, akademisyen, şef, amir, uzman gibi meslek gruplarının yıllardır biriken hak kayıpları görmezden gelinmiş, kamu çalışanlarının çalışma barışı ve motivasyonu derinden sarsılmıştır.

2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesi, kamu emekçilerine yapılan sembolik aile ve çocuk yardımlarıyla adeta alay edilmesi anlamına gelmiştir.

Engelli kamu çalışanlarının, şeflerin, üniversite idari personelinin sorunları görmezden gelinmiş, akademik personelin yetersiz ödenekleri ise geleceğe ertelenmiştir.

Artık sözün bittiği yerdeyiz. Yetkili sendika, üyelerinin haklarını savunmak bir yana, siyasi iktidarın çıkarlarını koruyan bir aracıya dönüşmüştür. Masada imzalanan bu sefalet mutabakatı bizler için yok hükmündedir.

Eğitim Gücü-Sen olarak taleplerimiz şunlardır:

Yoksulluk sınırının altında kalan maaş teklifleri reddedilmeli, insanca yaşam koşulları sağlanmalıdır.

Taban aylık, refah payı, kira yardımı, bayram ikramiyesi, eş ve çocuk yardımları artırılmalıdır.

Öğretmenlerin ek ödemeleri, özel hizmet tazminatları ve özlük hakları iyileştirilmelidir.

Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılarak GİH kadrosuna geçirilmeli, emeklilik hakları güçlendirilmelidir.

Aile ve çocuk yardımları ekonomik koşullara göre güncellenmelidir.

Bugün burada ilan ediyoruz: Teslim olmayacağız! Haklarımızı alıncaya kadar mücadelemiz sürecektir."

Fırat Aksu

Eğitim Gücü Sen Adana Şube Başkanı”

 

Önceki Haber -Ceyhan Belediyesi, Emekliler ve Kadınlar İçin Kent Lokalini Hizmete Açtı
Sonraki Haber Ceyhan’da 30 Ağustos Zafer Bayramı Coşkusu
Benzer Haberler
Rastgele Oku