GERÇEK KAHRAMAN
“Kahraman diye anılanların iki yüzü vardır:
Biri halkın yükünü omuzlayan, sessizce acıyı göğüsleyen gerçek kahraman;
Diğeri ise kendi çıkarını, kendi ihtirasını ‘kahramanlık’ süsüyle pazarlayan sahtekâr.
Tarihin sayfaları, alkışlarla yüceltilen bu sahte kahramanların gölgesinde ezilen, adı bile anılmayan gerçek halk evlatlarının kanıyla, teriyle yazılıdır.”
Halk, çürümüş vicdanların karanlık gölgesinde boğulmaya mahkûm ediliyor.
Gerçek kahraman; pazarda çocuğuna yarım elma alabilmek için onurunu alın teriyle yoğuran annedir.
Asalak olan ise, o annenin kuru lokmasından koparılan vergilerle saltanat süren; makam arabasında
sefaya gömülüp sonra da ‘ekonomi şahlanıyor’ diyerek halkın aklıyla, açlığıyla alay edendir.”
ezilen gerçek halk kahramanları. onurunu alın teriyle yoğuran
Bazı insanlar pazara alışverişe değil, umut toplamaya gider. Elinde liste değil, gözünde “acaba düşer mi” beklentisi vardı









